Kentsel Tasarım ve Çevre Düzenleme Projeleri

Kentlerin fiziki ve sosyal çevresinin tanımlamanın sadece kent planlama yoluyla değil, kentsel tasarım ve bütün bu yöntemlerin mimari tasarımla entegre olmasıyla kurgulanabileceği kanısındayız.


Yaptığımız bütün farklı ebatlı projelerde kentsel tasarım kriterleriyle çalışıp, projelerin kent bütünü içinde bir ''yer'' olmasını sağlıyoruz. En küçük binanın bile kentte bir ''röper'' niteliğinde algılanmasını hedefliyoruz.


Kentsel Tasarım Nedir?


Gelişen dünyada yok olmaya yüz tutmuş ya da yok olmuş yerel özgün değerleri korumak için bir araçtır. Kentsel tasarımlar sadece binaları, konutları değil yapıların aralarındaki sokaklar, mekanlar veya parklar ile arasındaki ilişkiyi kurmaktadır. Kısacası kent tasarımı verilen yenileşme alanlarına tasarım yapmaktır denilebilir.


Kent planlama, batıda sanayi devriminin yarattığı yerleşme-ulaşım-çevre sorunlarına çözüm arayışları oluşturmaktadır. Kent planlama düşünürleri kentlerdeki hızlı nüfus artışları, ulaşım teknolojisindeki gelişmeler ve kentlerin çağa uygun işlevlerinin gelişmesi ve daha yaşanabilir kentler yaratmak amacıyla yeni kent modelleri oluşturmuşlardır. Kent planlama meslek disiplini başlangıçta, sanat temelli bir tasarım olarak ele alınmış ve sanayi devriminin neden olduğu kent fiziksel çevresindeki kalite kaybının giderilmesi ve proletaryanın yaşam koşullarının iyileştirilmesi amaçlanmıştır. Günümüzde ise kent planlama bilimin sunduğu teknik ve yöntemleri giderek daha yoğun olarak kullanmaya ve kamu politikasının bir aracı haline gelmiştir. Kent planlama mesleği temelde kentsel mekânın kamusal politikalarla üretimi şeklinde algılanmaktadır.


Kent sınırlarını zorlayan gelişmeler, kentlerin yalnızca fiziksel ölçülerle denetlenemediğini göstermiş ve bölgesel, sosyal, ekonomik, politik süreçlerin anlaşılmasının kentsel gelişmeyi yönlendirme ve denetleme açısından gerekli olduğu gözlenmiştir. Değişen dünya düzeni sonucunda kent planlama karar ve uygulamalarında köklü gelişmeler olmuştur. Uzun süreçler içeren klasik imar planları, yerini geleceğin belli bir dönemindeki verileri doğrultusunda statik, katı ve kesin planlama kararları üretmek yerine denetim ve uygulamalarda toplumun dinamiklerine kolayca uyabilecek ve hızla üretilebilecek stratejik (yapısal) planı hazırlanması sürecine bırakmıştır.


Kentsel tasarımın sosyal, ekonomik, kültürel, psikolojik, ekolojik, estetik ve yasal öğelerin etkileşimini dikkate alarak, mekânın yaşam kalitesini geliştirmeye dönük bir uzmanlık alanı olduğu ve bu alanda kent planlama, mimarlık, peyzaj mimarlığı disiplinlerinin ilgilendiği görülmektedir.


Kentsel Tasarım Projesi Nedir?


Kentsel tasarım projesi, doğal, tarihi, kültürel, sosyal ve ekonomik özellikler ile arazi yapısı dikkate alınarak, tasarım amacına göre kütle ve yapılanma düzeni veya açık alan düzenlemelerini içeren; taşıt ulaşımı, otopark ve servis ilişkileri ve yaya dolaşımı ilişkilerini kuran; yapı, sokak, doku, açık ve yeşil alanların ilişkisini ve kentsel mobilya detaylarını gösteren; altyapı unsurlarını bütüncül bir yaklaşımla disiplinler arası olarak ele alan; imge, anlam ve kimlik özelliklerini ifade eden; tasarım ilke ve araçlarını içeren uygun ölçekteki projeyi ifade eder.


Kentsel Tasarım Süreci


Türkiye'de kentsel tasarımın yakın zamana kadar tasarım yarışmaları ile genel anlamda meydan, park ve sokak ölçeği veya birkaç sokaktan ibaret bir kentsel parça için elde edilmeye çalışılması, yukarıda belirtilen sav ile çelişmektedir. Bu çelişkinin çözümü ise sadece pratikte değil aynı zamanda mevcut kuramların irdelenmesinde ve dolayısı ile eğitimindedir. Yapılı çevre için düzenleme ve uygulama biçimi olarak kentsel tasarım, bu çevreye ilişkin analitik etüdlerin, bunların sentezlerinin ve projeksiyon değerlerinin yanında, kentsel yaşam kalitesine ilişkin görsel ve çevresel değerlerin etüdünü ve kent görünüm hedeflerinin oluşturulmasını içermektedir. Bir yandan plancılar, mimarlar, peyzaj mimarları ve kentsel tasarımcılar; kentsel mekanın biçimlenmesinde rol oynayan ana aktörler olarak bilinirken diğer yandan kentsel gelişme ile ilgili temel kararları üreten diğer mekanizmaların olduğu ve tasarımcıların rolü ise sadece bu üretilen ana kararlar doğrultusunda mekânın biçimlenmesini ve geliştirilmesini sağlamak olduğu kabul görür. Kentsel tasarım ve kentsel gelişme sürecini birbirinden bağımsız aktiviteler değil, aksine birbiriyle yakın bir şekilde ilişkili aktiviteler olarak görmek gerekir. Bu nedenle kentsel gelişme sürecini anlatmaksızın kentsel tasarım kavramını, yerini ve rolünü anlamak mümkün değildir denilebilir. Tasarım sürecine katılan mimar, plancı ve tasarımcıların olduğu kadar kamu sektöründeki plancı ve mühendislerin de gelişmenin kontrol sürecinden sorumludur. Kontrol sürecindeki yapılabilirliklerine ve belirleyici rollerine göre tasarım sürecinde çeşitli katılımcılar tanımlanır. Kentsel tasarımlar farklı düzeyde katılımcıların; kamu, özel sektör, uygulayıcılar profesyoneller, sponsorlar, araştırmacılar, (kuramcılar) kullanıcılar (halk) ve sivil toplum örgütleri arasındaki birleştirici bir süreçtir.